Varlık Yayınevi
 
   
 
 
   
Anasayfa Tarihçe Varlık Dergisi Kitaplar İletişim Yardım
Yaşar Nabi Nayır
Varlık Ne İçin Çıkıyor
Varlık İçin Ne Dediler
Künye
Varlık'ta Bu ay
Varlık Dergisi İçeriği
Abonelik
Yaşar Nabi Nayır Ödülleri
Varlık Dergisi 'eurozine' üyesidir

TEMMUZ 2024



Varlık Online Satış
Çizgiyorum – Özge Ekmekçioğlu Sayfa:2
Acıyı Kamuya Açmak: Dijital Mezarlık Ziyaretleri ve Yas Tutmanın Dönüşümü – Derya Gül Ünlü Sayfa:4
Derya Gül Ünlü, “Acıyı Kamuya Açmak: Dijital Mezarlık Ziyaretleri ve Yas Tutmanın Dönüşümü” başlıklı yazısında Instagram, Facebook gibi platformlarla birlikte farklılaşan ve kişiler arasında bir aidiyet duygusu inşa ederek yeni bir kitlesel nitelik kazanan yas tutma pratiklerini inceliyor.
Nasıl Unutuyoruz? Bir Unutma Biçimi Olarak Dijital Amnezi – Rabia Zamur Tuncer Sayfa:7
Rabia Zamur Tuncer, “Nasıl Unutuyoruz? Bir Unutma Biçimi Olarak Dijital Amnezi” başlıklı yazısında internetin bilginin bizim dışımızda hem kolektif hem de harici olarak depolandığı transaktif bir hafıza haline geldiğini belirtiyor, dijitalleşmeyle birlikte dönüşen hatırlama ve unutma pratiklerinin sonuçlarını inceliyor.
Aristoteles’ten Robot Abel’a: Acı, Haz, Mutluluk ve Öfke – Rasime Ayhan Yılmaz Sayfa:11
Rasime Ayhan Yılmaz, “Aristoteles’ten Robot Abel’a: Acı, Haz, Mutluluk ve Öfke” başlıklı yazısında felsefe ve psikolojide duygunun nasıl tanımlandığını, sınıflandırıldığını özetliyor ve günümüzde marka stratejilerindeki kullanımına ve yapa zekâdaki karşılığına değiniyor.
Sıradaki Emoji Tüm Duygulara Gelsin – G. Motif Atar - Gülcan Şener Sayfa:14
G. Motif Atar ve Gülcan Şener, “Sıradaki Emoji Tüm Duygulara Gelsin” başlıklı yazılarında “dünya dillerine eşlik edebilen, nesiller boyunca yayılabilen ve ulusal sınırları aşabilen en yaygın ana akım sözel olmayan iletişim aracı” olarak tanımladıkları emojilerin ruhsuz bir alana duygu katma görevi gördüğünü ileri sürüyorlar.
Eşiğin Dekadan Yerlileri: Frankenstein’dan Pinokya’ya, Drakula’dan Bella’ya – Özlem Oğuzhan Sayfa:17
Özlem Oğuzhan, “Eşiğin Dekadan Yerlileri: Frankenstein’dan Pinokyo’ya, Drakula’dan Bella’ya” başlığında adı geçen anti-kahramanların “süperegonun vaaz/dikte ettiği toplumsal koşullardan id’e doğru ilerlediklerini”, yani gerilediklerini söylüyor ve kendi dönemlerinde aidiyetleri sorgulanırken günümüzde mihenk taşına dönüştüklerini, dolayısıyla modernitenin dönüşümünü ve aidiyet duygusunun yeni halini ifade ettiklerini vurguluyor.
Haydar Ergülen’in “Nar” Şiirinde Mekânın Poetikasına Bakış – Engin Fırat Sayfa:21
Haydar Ergülen’in kullandığı bireysel imge ve simgeler daha çok bellekle ilişkilidir. Şairin nara yönelimi gibi. Şiirin bu bölümünde içine doğru konuşan öznenin boşlukta yankılanan sesi geçmişten izler taşır. Çünkü “şair, varlığın eşiğinden konuşur” (Bachelard).
Türkçe Günlükleri – Feyza Hepçilingirler Sayfa:28
TRT sansürü mü bu? “Darılmaca yok yok, sarılmaca çok” diye bildiğimiz türküyü “Darılmaca yok, barışmaca çok” diye söyletiyor. İyi de darılma yoksa barışma zaten olmaz. Bırakın sarılsın insanlar birbirine.
Babam Ziya Osman Saba – Orhan Saba Sayfa:30
Uzun boylu, 40’lı yaşlarında yakışıklı genç adam, yanında eşi ve kısa pantolonlu esmer iki çocuğu ile birlikte Çiftehavuzlar, Yeşil Bahar Sokağı’nın köşesinde durarak eşine döndü ve “Rezan ben öldükten sonra her pazar buraya geleceksin. Söz vermeni istiyorum,” dedi... Eşi o sözü vermez ise kocasının sözü alıncaya kadar o sokağın köşesinden ne bir adım geri ne bir adım ileri atmayacağını çok iyi bildiği için “Söz Ziya,” dedi.
2024 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri – Varlık Sayfa:32
Varlık dergisi olarak 91. yılımızda da edebiyatseverleri yeni imzalarla buluşturuyoruz. Şiir dalında Zeynep Uzunbay, Nilay Özer, Seyyidhan Kömürcü, Ali Özgür Özkarcı ve Mehmet Erte’den oluşan seçici kurul, ödülü oy birliğiyle Elif Akyol’un “Mezarlıkların Kuşattığı Arzular” adlı dosyasına verdi; Rüveyda G. Balcı’nın “Kız Kurusu” ve Mert Tutucu’nun “Jenerikte Akan Fakat Kimsenin Okumadığı Şiirler” adlı dosyalarını ise oy çokluğuyla ‘dikkate değer’ buldu. Öykü dalında Nursel Duruel, Kerem Işık, Pelin Buzluk, Selçuk Orhan ve Birgül Oğuz’dan oluşan seçici kurul, ödülü oy birliğiyle Zelal Dicle Baz’ın “Misafir Evinde Ölmek” adlı dosyasına verdi; Ayşe Burçak Tuğrul’un “En Beklemediğin Anda” ve Fatih Külahçı’nın “Sükûnetin Replikası” adlı dosyalarını ise oy çokluğuyla ‘dikkate değer’ buldu.
Elif Akyol ile Söyleşi – Varlık Sayfa:34
Eğer şimdiki zamandan söz ediyorsam, geçmişi de ne derece o çembere alabildiğim, modern dinamikler şiirimde bir özneyse, geleneksel dinamiklerin de ne derece kendine bir yer bulduğu bu bakımdan önemli bir detay. Çünkü bir şeyin zıddıyla birlikteliği varoluşta kendine yeni ve ara bir renk/yer bulduğunu gösterir. Aradığım ve göstermeye çalıştığım da bu melez mısraların imkânıdır.
Şiirler – Elif Akyol Sayfa:38
Şiirler – Rüveyda G. Balcı Sayfa:39
Ne Var Şu Dünyada İncinmekten Başka (Şiir) – Mert Tutucu Sayfa:40
Zelal Dicle Baz ile Söyleşi – Varlık Sayfa:42
“Daha derinlere inebilmek için bir okuyucuya emanet olmak istedim.”
Şekerpare Selim (Öykü) – Zelal Dicle Baz Sayfa:46
En Beklemediğin Anda (Öykü) – Ayşe Burçak Tuğrul Sayfa:49
Curriculum Vitae’nin Kabuğu (Öykü) – Fatih Külahçı Sayfa:53
küçük İskender’den İki El Ateş – Bâki Ayhan Sayfa:58
küçük İskender’in şiiri dışa karşı denge aramayan bir şiir, “aykırı yataklarda” akan aykırı bir ırmak. Yataylığa karşı dikey, dikeyliğe karşı yatay durmaya özen gösteren bir şiir onunki. Kendi içinde de sürekli bir hesaplaşma içeriyor, yerinde duramıyor. Bu nedenle de kendi içinde asimetrik yahut diyalektik diyebileceğimiz bir dengeyle var oluyor, ilerliyor. Neden söylememeli: Bu şiir, pusulasız, metronomsuz; kendi kendinin pusulası ve metronomu.
Çeviri Tarihi Nasıl Anlatılır: Şehnaz Tahir Gürçağlar ile Söyleşi – Ezginaz Emirkadı - Merve Köse Sayfa:61
“Çeviri tarihi, bir yerde Türkiye’de kültür tarihi, siyaset tarihidir diyebiliriz.”
Hüseyin Çağlayan’ın Moda Tasarımlarına Kavramsal Sanat Açısından Bakmak – Raşel Rakella Asal Sayfa:69
Hüseyin Çağlayan’ın moda seçimleri, parçalanmış kimlikle ve çeşitli rollerle başetmek zorunda olan çağdaş bireyin sorunlarıyla ilgili. Sanata çokyönlü bir bakış açısı getiriyor, yepyeni ufuklar açıyor. Koleksiyonlarında minimalizm hâkim olmasına rağmen, yapıbozum/ brikolaj gibi teknikler kullandığı ve sürrealizm akımına uygun giysiler de tasarlıyor.
6 Şubat Depreminin Ardından: Yıkım, Yaratım, Dayanışma (II) – Merve Karataş, Hicran Aslan, İlker Cihan Biner, Mehmet Fahracı, Esra Yıldız Sayfa:73
Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği Türkiye Şubesi (AICA Türkiye), 6 Şubat 2023’teki deprem felaketinin yıldönümü haftasında, depremden etkilenen kentlerde yaşayan sanatçı, akademisyen ve kültür sanat emekçilerinin; Ali Uğur Ummo (Hatay Akademi Senfoni Orkestrası), Edip Yeşil (Antakya Sanat Derneği, şair), Hicran Aslan (şair, sanatçı), İlker Cihan Biner (sanat eleştirmeni ve yazarı)¸ Kenan Nuraydın (sanatçı), Lal Laleş (Diyarbakır Edebiyat Evi, şair), Merve Karataş (Nar Sanat), Mehmet Fahracı (sanatçı) ve uzun süreden beri Antakya üzerine akademik çalışmalar yapan akademisyen Tuğçe Tezer’in (MSGSÜ) katılımıyla Mahmut Wenda Koyuncu, Rana Öztürk ve Esra Yıldız’ın moderasyonunda online konuşmalar gerçekleştirdi. Varlık’ın Haziran sayısında Edip Yeşil, Ali Uğur Ummo ve Lal Laleş’in konuşmalarına yer verdik. Bu sayımızda ise Merve Karataş, Hicran Aslan, İlker Cihan Biner ve Mehmet Fahracı’nın konuşmalarını yayımlıyoruz.
Kenar Notları (Şiir) – Şükrü Erbaş Sayfa:79
Hayatı İdrak Teşebbüsleri: Yaralar ve Yamalar (10) – Murat Batmankaya Sayfa:80
Sait Faik bu iki hadiseden sonra biraz bocalar. Daha az yazar. Ve yeni bir kitap yayımlaması gündeme gelince, Çalapala’ya verdiği “Kestaneci Dostum”u Yaşar Nabi’ye götürür. Kitaba adını veren hikâye yüzünden yazarın karakola çağrıldığını bilen Yaşar Nabi, Sait Faik’e, “Kestaneci Dostum”u kitaptan çıkarıp yerine “Lüzumsuz Adam”ı eklemeyi teklif eder. Böylelikle kitabın adı da Lüzumsuz Adam olur.
Has Konuşanlar (Şiir) – Ömer Erdem Sayfa:84
Feminizmde Geri Tepme (Backlash) Kavramı – Fatma Fulya Tepe Sayfa:85
Kavramı Amerikalı gazeteci Susan Faludi 1991 yılında yayımladığı Backlash: The Undeclared War Against Women (1991) isimli kitapla popülerleştirdi. Faludi ‘geri tepme’yi 1960’lar ve 1970’lerin kadın hareketinin kazanımlarına karşı 1980’lerde başlayan bir anti-feminist karşı saldırı olarak tanımladı. Faludi’nin geri tepme kavramı bir çeşit kültürel karşı hareket olarak (Flood ve ark., 2021: 395) feminizme cephe alan her tür medya mesajını (Faludi, 1991) ifade ediyordu.
Rüzgâr Odası – Yavuz Özdem Sayfa:92
Mitopoesis’i kavram olarak kışkırtıcı bulmuşum zahir, ‘hakkında’ Varlık’ta geçen ay bir yazı yazmama karşın ikincisi de kendisini dayattı.
Yeni Şiirler Arasında – Şeref Bilsel Sayfa:94
İnsandan Aşağı (Şiir) – Batıkan Alkan Sayfa:96
Yeni Öyküler Arasında – Jale Sancak Sayfa:97
Tüfek (Şiir) – Ramazan Çelik Sayfa:98
Yer Gök Kırmızı (Öykü) – Serap Karakuş Besi Sayfa:99
Kitaplar Arasında Sayfa:101
Elçin Sevgi Suçin ile “51. Bölge” Üzerine Söyleşi – Zerrin Saral Sayfa:101
Şiir benim için estetik söylemden ötelere uzanıyor. Bir durumu, duyguyu ya da ânı yalnızca şimdiki haliyle değil geçmişi, şimdisi, geleceği ve ona eşlik eden mekânı, mekânda hazır bulunan her şeyiyle kuşatan bir yazı, yazma biçimi. Hava ve koku da buna dahil. Çünkü yaşam ve insan da böyle.
“Yalnız Evler Soğuk Olur” / Selim İleri – Celal Arıbal Sayfa:103
Yalnız Evler Soğuk Olur, kurgu ile gerçeğin iç içe geçtiği eserlerden biri. Ancak Selim İleri’nin kendine has üslubu ve kurgu izlekleriyle benzerlerinden ayrılıyor. Her şeyden önce, kurgusal karakteriyle yüzleşmek için kendini de bir kurmaca kişisine dönüştürerek romana dahil ederek anlatıcı rolünü üstleniyor yazar.
Zafer Doruk ile “Soyka” Üzerine Söyleşi – Şaban Akbaba Sayfa:104
Soyka’daki öykülerde yer alan, birbirlerinin hayatına dokunup geçen öykü kişilerini bir düğün salonunda buluşturup yüzleşmelerini, eteklerindeki taşları dökmelerini, bazı şeyleri açığa çıkarmalarını, birbirleri hakkında gerçekte ne düşündüklerini, birbirlerine ayna tutmalarını istedim.
Rıdvan Hatun ile “Billur Örüntüler” Üzerine Söyleşi – Çilem Dilber Sayfa:106
Biraz olsun bunun önüne geçebilmek için okura alan bırakmayı, kesin sonlara, büyük sürprizlere gönül indirmemeyi önemli buluyorum. Bence yazarıyla okurunun bitmiş bir öyküye olan mesafesi aynı olmalı.
“Derin Su” / Zerrin Dağcı – Çiğdem Ülker Sayfa:108
Zerrin Dağcı, Dumlupınar faciasıyla hayatını kaybeden Ata’yı ve onu asla unutmayacak Nesrin’i anlatırken okuru 1950’lerin Ankara evlerine ve Kadıköy hayatlarına davet eder.
Duran Emre Kanacı ile “Büyük Deniz Köpürüyor” Üzerine Söyleşi – Ayşegül Şahin Sayfa:109
“Tarih hem sanatsal bir oyun alanı hem de zengin bir kütüphane.”
17. Metin Altıok Şiir Ödülü Konuşması – Şeref Bilsel Sayfa:110
Bu topraklarda Mansur’dan Nesimi’ye, Pir Sultan’dan Nef’i’ye, Sabahattin Ali’den “git git varılmayan/ kıyısız bir deniz” diyen Behçet Aysan’a ölümün onlarca çeşidi denenir şairler üzerinde. Derisi yüzülen, boğdurulan, asılan, kurşuna dizilen, yakılan… Konuştuğumuz dilin içerisine cesedi uzatılmış yüzün üzerinde şair var. Dilimizi hâlâ yeşertmeye devam ediyorlar. Bir o kadar da müntehir! Şairin yaşamı da ölümü de büyük bir hadisedir. Büyük anlatıların, mitolojik metinlerin kurucusu odur. Kutsal kitapta muhatap alınan da odur.
Anasayfa   |   Tarihçe   |   Varlık Dergisi   |   Kitaplar   |   İletişim
Copyright © 2017 VARLIK YAYINLARI